13 Haziran 2010 Pazar

Psikopatolojik bir durum analizi (roman alıntısı)

BİR UÇURUMUN KENARINDA DURUP ÖYLE BİR BAKIŞ ATTIM Kİ SANA HAYAT!!!
Beni yerleyeksan edebilecek kadar pervasız bir hayatın içinde, gözümden akan yaşları silemeyecek kadar vakitsizce gelen bir ilk çığlıkta karşıma çıkan bir pisliksin sen hayat. Hiç gülmeyecekmiş gibi bakan çocukluk fotoğrafımdan alıntımsın, ve böyle gelmişsin böyle gideceksin.
Sana inanmıyorum hayat. Boşlukta sallanan ilmeğe bakarak son bir sigara içen idamlığın aklından geçebilecek son kare kadar kısasın. Ben seni çeke çeke uzatırım belki ama eskimiş sünmüş bir lastik kadar da kopuk olacaksın o zaman. Ne zaman kopacaksın?
Hiçbir derde deva olmayacak sana söyleyeceğim ağır laflar. Küfür bile etsem koca kadın başıma, gülüp geçecek kadar yüzsüzsün. Hayır bu böyle olmayacak...
Seni kesip biçip yeniden dikebilecek kadar kör bir terzi olmak isterdim. Kimin kafasını kimin bedenine diktiğini, üstündeki yamalı elbisenin kokusundan anlayabilecek kadar köpek burunluyum halbuki. Ama sen, kopa kopa iler tutar yanı kalmamış eski bir mektup kağıdı gibi erimeye hazırsın. İğne iplik elimde nöbete dursam ne olacak ki?
Kusmak istiyorum. Öyle ki; dünyayı yaratan aslında bir ineğin kusmuğudur diye rivayetler üstü yapılan geyik muhabbetlerinde, ağız dolusu tükürmek istiyorum seni. Ve sana kocaman koskocaman çığlığımla haykırmak; aptalsın sen!
Kendime verdiğim geçici bir rahatsızlıksın üstelik. Bütün diyeceğim bu demek istedim ama bak aklıma ne geldi! Yıllardan aralık, günlerden bir alacakaranlık...
İki yıl önce yazdığım mektubu yazdım sana yine. Kolaj bir insanım artık ben de!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder