9 Mayıs 2011 Pazartesi

Sigara bırakılmaz diyorsunuz ya hahaha hihihi hohoho size, çoh yahşısıız!

Bir akşamdı. Akşamın üstüne doğru, biraz geri gel. Hah! tam orda dur... Bir arkadaşım var, bütün sırlarımızı, sırrı geçtim artık aklınıza ne geldiyse paylaşmadan edemeyiz. Ben onun dün gece rüyasında ne gördüğünü bilirim, o benim bu akşam ne yiyeceğimi bilir. O derece. İki ayrı şehirde yaşıyoruz, o ayrı.
Arkadaşım akşam akşam, tam da üstüne doğru, bir dosya gönderdi internet üzerinden. Bak dedi, adına bak gerisini anlarsın. Bir göz atayım, fikir alayım/vereyim, "üstüne konuşalım" diye gönderdi belki ama bir yandan da huyumu biliyor; cin cin bak sana ne getirdim dersen ben paketi hemen açar, dibini görmeden de incelememi bırakmam. Açtım...
Bizimki beni on dakika, sonra bir yarım saat, en son da iki saat yalnız bıraktı ekranın karşısında öylece. Daha doğrusu ben onu birkaç hmm evet tamam, tabii bence de'nin arkasına sığınarak bıraktım (biz zaten öyle ya da böyle altı senedir buna benzer şekilde kuzu kuzu anlaşıyoruz...) İki saatin sonunda "kızım" dedim. "Ben sigarayı bırakırım, bırakıyorum, kitap bitince bırakmış olucam". Güldü. Bunun doğru olabileceğine inandığından güldü. Onun da amacı buydu zaten.
Aradan bir haftasonu geçti. 3 gün. Cumadan pazartesiye. Bu gece, az önce, bulutlar hafiften kendini göstermiş, İzmir 22 dereceyi selamlamışken, kahvemi yaptım. Kitabın son birkaç sayfasını yeniden okudum. Şimdi anlıyorum bugüne kadar sigarayı bırakma deneyimlerimin neden başarısız olduğunu. Şimdi anlıyorum, sigaranın bırakılamayacağı safsatasının, sigarayı bırakmaktan korkanlarca neden yeniden ve yeniden üretildiğini. Asıl şimdi anlıyorum yaşama sevinci dolu bir insanın neden yaşamdan bir türlü istediği zevki alamadığını.
Sonra kahvemi içtim. Sigaranın çok pis bir bağımlılık olduğunu, eroinden farkı olmadığını kabul ettim. Evet vallahi ben bir bağımlıyım. Sonra televizyondaki en sevdiğim dizinin başlamasıyla birlikte paketin içinden 3 sigara çıkardım. Biri başında, biri ortasında, biri de sonunda, ve en sonunda son sigaramı yaktım...
Sonra aynaya baktım. Aynadaki 36 yaşıma baktım. Sordum kendime:
Hayatının en güzel kararını almış olmaktan duyduğun mutluluğu ilan etmeye hazır mısın?

Ya siz tiryakiler? Pşşt, sen ordaki, sakallı, arkana bakma! Çukur çeneliyle kel kafalının ortasındaki, sen! Daha ne duruyon be şaşkın?

Not: Ne iğrenç akciğer görüntüleri, ne devlet destekli sigarayı bırakma kampanyaları, ne milyon dolarlık yatırımlar (ki hepsi sizi tiryaki kılmak ve tutmak içindir aslında), ne de sigarayı bırakmayı istiyorum ama diye başlayan cümleler... Hepsi beynimizin ilüzyonları. Yakın hepsini. Yakın gitsin. Unutmayın tiryakiliğe giden yol tek bir sigaradan geçiyor, her içtiğiniz sigara bir sonrakinin garantisi oluyor. Beyninizde bitmiyorsa bitmemiştir... Ha bir de, şu kitabı okuyun anacım...


2 yorum:

  1. Ehuehe yirim lan seni o uzaktaki arkadaşın olarak:D

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, Kitabın adını öğrenebilirmiyim acaba ?

    YanıtlaSil